Halk dilinde ‘tel tedavisi’ olarak da belirtilen ortodonti, Latince’de düz anlamına gelen “ortos” ve diş anlamına gelen “dontos” kelimelerinden köken alan bir kelimedir.
Diş hekimliğinin özel bir uzmanlık alanı olan ortodonti, dişlerimizde, ve çenelerimizde bulunan düzensizliklerin teşhisi, korunması ve tedavisi ile ilgilenmektedir.
Ortodontik maloklüzyon olarak adlandırılan dişlerdeki düzensizlikler veya çene kemikleri arasındaki uyumsuzluk tel tedavisi veya şeffaf plaklar( İnvisalign, Orthero vb) yardımıyla düzeltilebilir.
Ortodontist olmak için önce beş sene süren diş hekimliği fakültesini bitirmek sonra da dört yıl veya daha uzun sürebilen bir uzmanlık / doktora programını tamamlamak gerekir. Bu eğitim sırasında ortodontist, diş hareketini kontrol etmek için ve yüz gelişimini yönlendirmek için gerekli bilgileri öğrenir.
Sadece bu uzmanlık / doktora eğitimini başarı ile tamamlamış olan diş hekimleri, ortodontist unvanını kullanabilirler.
Çürük ya da dişeti hastalıkları oluşabilir.
Ortodontik tedavi sırasında kullanılan materyallerin çevresinde biriken yemek artıkları yeterince uzaklaştırılamadığında çürük ve dişeti hastalıkları oluşabilir. Bunu engellemek için ağız hijyeninin çok iyi olması gereklidir. Bu ağız hijyeni eğitimini ortodontistiniz size ilk randevuda verecektir.
Ağız içi dokuları yaralanabilir.
Tedavi sırasında dişlerde oluşan hareketlere bağlı olarak tellerin ağız dokularını yaralama riski vardır. Ayrıca, ağız içi yumuşak dokular alışana kadar, dişlere yapıştırılan ve tedavi süresince ağızda kalan ortodontik parçalar rahatsızlık verebilir. Bu rahatsızlık toleransı bireyden bireye değişmektedir. Bazı bireylerde hiçbir rahatsızlık görülmezken, bazılarında problem olabilir. Bunu önlemek için ‘ortodontik mum’ denilen ve ortodontik ataşmanlar ile yumuşak dokular arasında bariyer görevi gören yardımcı materyali ortodonti uzmanınızdan temin edebilirsiniz. ( Bu mum materyali yalnızca ortodonti malzemesi satan firmalarda ve ortodontistinizde bulunmaktadır.)
Diş köklerinde erime meydana gelebilir.
Nadir de olsa, ortodontik tedavi sırasında diş köklerinde erime meydana gelebilir. Diş köklerindeki erime ciddi boyuta ulaşırsa, tüm tedavi hedeflerine ulaşmayı beklemeden en kısa zamanda ortodontik aygıtlar ağızdan çıkartılarak tedavi sonlandırılır.
Hastanın tedavideki rolü çok önemlidir.
İyi bir ortodontik tedavi için sadece doktorun işini iyi yapıyor olması yeterli değildir. Ortodontik tedavi gören bireyin de tedavi sırasındaki sorumluluklarını (randevularına sadık kalması, ağzındaki aygıtları talimatlar doğrultusunda kullanması, ağız hijyenine maksimum özen göstermesi, vb.) yerine getirmesi gerekmektedir. Aksi taktirde tüm tedavi hedeflerine ulaşmak mümkün olmayabilir. Ortodontik tedavi bir ekip işidir ve bu ekibin en önemli üyesi hastanın kendisidir.
Çenelerin büyüme tahmininin yapılması.
Tedavi planı yaparken çenelerdeki büyüme tahminini yapan bilgisayar programlarını kullanmakta fayda vardır. Bu şekilde tedavi sırasında oluşabilecek büyüme hesaplanarak bizi hedeflerimize ulaştıracak mekanik aygıtlar doğru şekilde uygulanabilir. Yine de, tedavi öncesindeki büyüme tahmininin her zaman gerçekleşmeyebileceği unutulmamalıdır.
Diş minesinde meydana gelebilecek değişiklikler.
Braketlerin dişe yapıştırılması ve çıkarılması sırasında diş minesi üzerinde bazı işlemler yapılmaktadır. Bu işlemler dişin en dış tabakası yani dişin minesi yüzeyinde renk değişikliği, çatlak veya kırıklar, yüzey pürüzlülüğü gibi değişiklikler meydana getirmektedir. Bu değişiklikler çıplak gözle görülmeyecek seviyede olabildiği gibi gözle görülebilecek seviyede de olabilir. Bu gibi değişikliklerle minimum düzeyde karşılaşmak için ortodonti uzmanınızın önerilerine uyulmalıdır.
Ortodontide ilk aşama tanı ve tedavi planlaması, ikinci aşama ise tedavidir. Bu sebeple ilk randevu ortodontistiniz ile tanışacağınız ve merak ettiğiniz sorulara cevap bulabileceğiniz muayene randevusudur.
Anamnez ( Hasta hikayesi)
Ağız içi ve Ağız dışı fotoğraf kayıtları
Yan baş filmi ( Sefalometrik Film )
Panaromik film
Dişlerin alçı modeli
Alınan kayıtlar özel programlar ile incelendikten sonra ikinci randevuda size tedavi planınız, neler yapılması gerektiği, tedavinin ne kadar süreceği hakkında detaylı bilgi verilir.
*Dişlerinizde kolayca farkedebildiğiniz kapanış bozukluğu var mı?
*Süt dişleriniz erken mi düştü?
*Ağzınızda sağ ve sol bölgelerdeki diş sayısı farklı mı?
*Dişleriniz simetrik görünmüyor mu?
*Üst veya alt çenenizi ileride/ geride/ yana kaymış hissediyor musunuz?
*Isırma ve çiğneme problemi yaşıyor musunuz?
*Ağzınızda eksik bir diş var mı? Ve diğer dişler o bölgeye doğru kaymış mı?
*Yanlış kapanış veya çapraşıklık yüzünden dişeti problemleri yaşıyor musunuz?
*Gülümsemenizde sizi rahatsız eden bir durum var mı? Örneğin gülerken dişetleriniz aşırı gözüküyor, dişleriniz hiç görünmüyor veya ağız kenarlarında karanlık boşluklar oluşuyor mu?
*Çenelerinizden kaynaklandığını düşündüğünüz ve genel olarak yüzünüze yansıyan estetik bir problem farkediyor musunuz?
*Burnunuzdan nefes alabiliyor musunuz? Veya şiddetli ağız solunumu mu yapıyorsunuz?
*Rahat pozisyonda iken ağız ve dudaklarınızı kapatmakta güçlük çekiyor musunuz?
*Parmak emme, tırnak yeme veya geçmişte bunun gibi bazı uzun süren alışkanlıklarınız oldu mu?
*Çene eklemlerinizden ses geliyor mu? Çene kaslarınızda ağrı hissediyor veya çene kilitlenmeleri yaşıyor musunuz?
*Dudak damak yarığı veya benzer bir sendromunuz var mı?
*Ailenizde ortodontik problemi olan veya dişlerini çok erken yaşta kaybetmiş bireyler var mı?
*Yüzünüzün orta hattı ile dişlerinizin orta hattı birbirini tutmuyor mu?
*Dişlerinizin arasında geniş boşluklar var mı?
*Yutkunurken veya konuşurken diliniz ön dişlerinizin arasına mı giriyor?
*Diş ve çene kapanışınızdan dolayı bazı harfleri çıkarmakta zorluk mu çekiyorsunuz?
Ortalama 6 ile 24 ay arasında bitirilebilmektedir.
Ortodontik tedavilerde süre, bireyde yapılacak diş ve çene hareketlerine göre değişkenlik gösterir. Dişler ne kadar çok hareket edecekse süre gereksinimi o kadar çok olur. Dişler kemik içinde yer alır ve kemik içinde yer değiştirirler. Kemik dokusu sert olduğu için dişin hareket edebilmesi ancak dişi çevreleyen kemiğin ortodontik kuvvet sayesinde yeniden şekillenmesi ile olur.
Diş hareket hızını belirleyen en önemli kriter bireyin kemik yapısıdır. Her bireyin kemik yapısı farklı karakterde olduğu için, dişlerin hareket hızları bireyden bireye farklılık gösterebilir. Bir genelleme yapacak olursak, ortodontik tedaviler ortalama 6 ile 24 ay arasında bitirilebilmektedir.
Hastanın uyumu çok önemlidir.
Ortodontik tedavi süresini etkileyen bir diğer faktör ise bireyin tedavi sırasında gösterdiği uyumdur. Ortodontik tedaviler bir ekip işidir. Ekipte en önemli görev hastanın kendisinindir. Doktorun tedavi için uyguladığı aygıtlara talimatlar doğrultusunda iyi bakar, ağız hijyenini iyi sağlar ve randevularına düzenli gelirse tedavi süresini uzatmaz ve ortodonti tedavisi de planlandığı gibi sonuçlanır. Unutulmamalıdır ki iyi tedaviler ancak uyumlu hastalarla mümkündür.
Braketlerle yemek yemeye alışma aşaması:
Bireylerin ortodontik tedavi süresince zorlanacağı üç temel konu vardır. İlki, ağızdaki ortodontik ataşmanlara, yani özellikle braket ve tellere zarar vermeden yemek yeme zorluğudur. Ortodontik tedavinin en önemli unsurları olan braketler, dişlere özel yapıştırıcı malzemelerle yapıştırılırlar. Buradaki amaç, tedavi süresince braketlerin dişlerden düşmemelerini sağlayacak kadar sıkı yapışan, ancak tedavi sonunda belirli kuvvet uygulandığında rahatlıkla sökülebilen bir madde uygulamaktır. Dolayısıyla, ortodonti hastaları braketi çıkarma kuvvetini aşmayacak şekilde beslenmelerine özen göstermezlerse, braket dişten ayrılabilir. Bu durum, tedavinin seyrini ve süresini doğrudan olumsuz etkiler.
Tellere ve braketlere alışma aşaması:
İkinci zorluk, ağıza yeni yerleştirilen çeşitli materyallere alışmaktır. Bazı bireylerin ağız dokuları bu materyallere çok çabuk alışabilirken, bazı bireyler biraz daha geç alışmaktadır. Herkesin bünyesi ve ağrı eşiği birbirinden farklıdır. Dolayısıyla, teller takılmadan ve diş hareketi başlamadan ağrı veya ağız dokusunda tahriş olup olmayacağını kestirmek mümkün değildir.
Ağız hijyenini sağlama:
Üçüncü zorluk ve en önemlilerinden biri ise ortodontik tedavi sırasında zorlaşan ağız temizliğidir. Ağız hijyeninin sağlanmasının zorlaşmasının sebebi, ağız ortamına yabancı bir sürü madde eklenmiş olması ve bu maddelerin çevresine yemek artıklarının birikmesidir. Ağız içindeki materyaller özen ile temizlenmezlerse dişlerde çürük oluşma riski artar. Her ay yapılan ortodontik kontroller esnasında bireyler ağız hijyeni konusunda da hatırlatmalarla karşılaşır. Ağız temizliği başlangıçta zor gibi görünse de, iyi bir ağız hijyeni sağlama eğitimi ömür boyu unutulmayan bir alışkanlık haline dönüşmektedir.